Bugün bir Böceği Yemeğe Götürün ya da Bok Böceklerinin Doğal Tarihi adlı makalemizi severek okumanızı umuyorum.
Bok böceklerinin ismi, ya kendisiyle beslenen ya da yumurtalarını içerisine bıraktığı hayvan dışkılarında bulunan bu bok böceklerine değinmektedir. Bu, başlangıçta kaçınılmaz biçimde iğrenç bir konu gibi göründüğü halde, gerçekte, diğer hayvanların dışkılarıyla beslenen pek çok canlı bulunmaktadır. Ayrıca, araştırdıkça yaptıklarının iyi bir şey olduğu görülür.
Scarabaeidae ya da bok böcekleri, kın kanatlılar ailesinin büyük ailelerinden biridir; dünyada 30.000’den fazla, Kuzey Amerika’da ise yaklaşık 15.000 türü vardır (Mart 1970 tarihli müze notlarıma bakınız). Aile; gergedan böcekleri, yaprak mayıs böcekleri, bok böcekleri ve buna benzer (yapısal ayrımlara göre) pek çok alt ailelere ayrılır. Scarabaeinae alt ailesinden yaygın bir şekilde “bok böcekleri” olarak bahsedilir ve çok gerekli bir bakış açısı vermek istediğim şeyler, bu olağanüstü hayvanlarla ilgilidir.
Çoğu bok böceği, dışkıyla beslenen anlamına gelen kaprofajdır. Ergin bok böcekleri, bol miktarda beslenir ve sindirilmemiş besin kalıntılarını, salgı ve boşaltım ürünlerini, bakterileri, mantarları ve küfleri içeren büyük miktardaki dışkı maddelerini yerler. Bunlar, patates ve biftek değildir (elbette bir zamanlar öyleydi), ancak yine de besleyici bir karışımdır. Çoğu bok böceği, fırsatçıdır ve pek çok hayvanın dışkısıyla beslenir ancak bazı türler, belirli hayvanların dışkılarına özgüdür. Ergin ve larva bok böcekleri, küresel dışkı kütlelerini taşıyan uzamış ve eğri bacaklardan dışkı kütlelerini kesip taşımak ve toprakta çukur kazmak için kullanılan kafaya, bacaklardaki dişlere, yumuşak besinlere uyum sağlamış ağız yapılarına kadar değişen, kaprofajlığa uygun,vücut yapısında pek çok modifikasyona (değişke) sahiptir.
Çoğu bok böceğinin kullandığı besin, büyük memelilerin, özellikle çiftlik hayvanları ve insanların dışkısıdır. Bok böceği davranışı ve nidifikasyonu (yuva yapma), mera alanlarında ve diğer çayır bölgelerinde en fazla dışkı görüleceğinden, çok fazla şaşırtıcı olmayacak biçimde mera ve savana şartlarına öncelikli olarak uyumludur. Tropikal ormanlar, daha fazla sayıda niş bulunduğundan dolayı daha üstün çevresel ve yapı bilimsel (morfolojik) çeşitlilik sağlamasına rağmen; meralar, muhtemelen daha yüksek sayıda bok böceği nüfusunu desteklemektedir.
Pek çok araştırmacının çalışması, bok böceklerinin adeta özel olarak koku ve dokunma dünyasında yaşadığını göstermektedir. Koku alma, en önemli duyudur; antenler, uzun mesafeden kimyasal algılamada kullanılır ve ağzın belirli bölümleri ise kısa mesafelerde kullanılır. Görme, dışkı besininin herhangi bir algılayıcısı yokmuşçasına zayıf gelişmiştir (Bir arkadaşıma göre, “Efendi’yi övün”).
Diğer yandan, dokunma duyusu, özellikle topak yuvarlayan türlerde son derece gelişmiş görünmektedir. Gerçekten; dışkı kütlelerini yönlendirme, biçimlendirme, oluşturma ve hareket ettirme yetenekleri çoğunlukla olağanüstüdür. Sahiden, bu böceklerin dışkı kütlelerini nasıl bulduklarından emin olmamamıza rağmen, muhtemelen hava akımlarındaki kokularla karşılaşana kadar rastgele keşif uçuşları ile meşguldürler. Pek çok tropikal orman türü, besin kaynağı bulmalarını sağlayacak koku akımlarını belirlemek için uzatılmış antenleriyle yaprak ve dallara konmaktadır.
O’nu Sıcakken Al!
Besin bulunduktan sonra, ilgili böcek türüne bağlı olarak pek çok biçimde muamele görebilir. Bok böcekleri, besini dört temel yolla kullanmaktadır:
- Pek çok tür, gömme amacıyla besin topağı yapmadan toprak yüzeyindeki dışkı kaynağıyla kolayca beslenmektedir.
- Bu kategorideki çoğu tür, başını ve ön bacaklarını kürek gibi kullanarak, dışkının yanında ya da altında bir yeraltı odası açmaktadır. Dışkı kütlesi, daha sonra ana kaynaktan alınıp erginler ya da larvalar için besin kaynağı olarak kullanılmak üzere, tünelin ucundaki yere toplandığı çukurun içine doğru sürüklenir.
- Bu kategorideki türler, ana kütleden bir kısım dışkıyı toplar ve dışkıyı kafalarıyla toslayarak hareket ettirirler. Toprak üzerinde yapılan bu taşıma, dışkı topağa dönüştürülmeden gerçekleşir. Phanaeus nimrod‘un dışkı kümesini sürekli süsüp hareket ettirerek ana dışkı kütlesinden 59 fit ( 18 m.) uzağa ve üstelik, düz bir hatta taşımaktadır.
- Dışkı topağının oluşumu, bu gruptaki türlerin çoğu için ayırt edicidir. Böyle bir topağın yapımı ve yuvarlanması, son derece gelişmiştir. Kaba, küremsi bir kütle, en başta ana dışkı kütlesinden koparılır ve sonra ön bacaklarla sürekli olarak bastırılıp sıkıştırılarak şekillendirilir ve düzgünleştirilir. Haffter ve Mattheus (1966), şunu söylemişlerdir:
İnsan yapısı dışkı topağı, hazır bir şekilde kabul edilir ancak çok büyükse ya da tam bir küre şeklinde değilse, uygun büyüklüğe ve şekle gelene kadar tıraşlanır. Eğer çok küçükse, yeni madde eklenir. Düzgün bir dışkı diski, tüm kenarları kaldırılarak bir topağa dönüştürülür. Dar bir silindirik parça, topak biçimine yuvarlanır. Dağınık küçük tanecikler şeklinde verildiğinde, böcek arka ayaklarıyla birini tutup, diğerine uzanarak bunları topağı büyütmek için birincisinin üzerine bastırır. Oluşan topak, asla daha fazla madde edinmek için terk edilmez fakat daima sürüklenir. Dikey ya da yatay bir iğneye takılı olan topak, kesilerek ikiye ayrılıp (biraz tereddütle) ondan çıkarılır ve yarılar yeniden yapışarak bir araya gelirler. Böcekler, ayrıca topağın ağırlığı konusunda bilgi sahibidirler. Uygun büyüklükte ancak kurşun ağırlık içeren suni bir topak; parçalanacak, ağırlık çıkarılacak ve dışkı parçaları yeniden toplanacaktır. Bu şekilde, böceklerin, kullandıkları kütlelerin gerçek şekli, büyüklüğü ve ağırlığı konusunda keskin bir bilince sahip olduklarını görürüz.
Dışkı topağı, erginler için “Besin topağı” ve larvalar için “kuluçka topağı” olarak kullanılmaktadır. Bir erkek-dişi çifti, genellikle içine yumurta bırakacağı kuluçka topağını yaparken; tek bir böcek, besin topağını yapıp tüketecektir. Topak; dışkı topağı şeklinde oluşturulur, belli bir mesafeye uzaklaştırılır ve sonra tüketileceği (besin topağı ise) ya da içine yumurta bırakılacağı (kuluçka topağı ise) yüzeyin altındaki yere gömülür. Kuluçka topağı, larva yumurtadan çıkacağı zaman böcek larvası için önceden paketlenmiş besin kaynağı olarak işlev görür.
Ev ve Toplanan bir Besin Kaynağı
- Yumurta, doğrudan besin kaynağının altındaki ya da yanındaki çukurun ucuna paketlenmiş besin kütlesine bırakılır.
- Yumurta, dışında bir toprak kabuk bulunacak ya da bulunmayacak şekilde kuluçka topağı ya da kuluçka armudu içerisine bırakılır. Küre, besin kaynağının altında ya da yanında, toprak altında oluşturulur ve dişi, yumurtayı yerleştirdikten sonra, yuvayı daha fazla ebeveyn bakımı sağlamadan terk eder. Sıra ile dişi veya bazen erkek, küfleri ve mantarları ortadan kaldırarak kuluçka topağının larva gelişimi bakımı esnasında, bir süreliğine ya da tamamen yuvada kalır.
- Dışkı topağı, besin kaynağında oluşturulur ve sonradan gömüleceği ya da içerisine yumurta bırakılacağı yere yuvarlanır. Bu türler, kuruyunca çok sertleşen bir kil tabakasıyla dışkı topağını kaplar. Heliocopris cinsinin bazı türleri, kalın bir kil tabakasına sahip olan ve 8 fit (2,44 m) derinliğe kadar gömülebilen tenis topu büyüklüğündeki kuluçka topakları oluştururlar. Bu büyük, kil kaplı dışkı topakları; toprakta ilk keşfedildiğinde eski taş top mermisi oldukları düşünülmüştü! Böcek larvaları, topak içerisindeki dışkıyı yer ve geriye kalan kil, pupa odası olarak işlev görür.
Sağlık Mühendisleri
Ben, hep şu metne hayret ederim ve 50 yıllık olmasına rağmen etkisi, bu yıllar zarfındaki önemli insan nüfusu artışlarından dolayı sadece çoğaltılabilir:Doğanın leşçillerine ait olmasalar; Doğu, dünyanın lağımı olurdu. İnsanlık, kendi pisliğinin yayılması sırasında elbette kendisini yok edecektir. Dev bok böcekleri ailesi, Scarabaeidae, insan ve çiftlik hayvanlarının dışkısını arar, onu yumrular ve yuvarlatılmış topaklar haline getirerek toprağın altına gömer. Hayatlarının büyük kısmı, toprakta saklı olarak ya da bir dışkı kütlesine yerleşmiş olarak geçtiğinden her gözün dikkatini çekmezler. Yine de büyük miktarda bulunurlar ve ortadan kaldırdıkları atık miktarı hemen hemen sanılanın ötesinde büyüktür. Çıplak gözlemle tahmin edebildiğim kadarıyla, yılın belirli aktif mevsimlerinde bu dev ülkenin dışkılarının üçte ikisinin bok böceklerince toprağa götürülmesi gerektiğine inanıyorum. Değerli yardımları olmadan; bölge, açık bir kanalizasyona dönüşecektir. Yaklaşık 300 milyon ruhun bereketli nüfusunu desteklediğini hatırlayın! Bunun yanında, şehirlerde toplanan birkaçını koruyun. Bu büyüklükteki insanların tamamı, dışkılarından kurtulmak için Doğa’nın leşçillerinin faaliyetlerine bağımlıdır. Sayısal detaylara girmeyeceğim, ancak sadece insan dışkıları göz önüne alındığında, Hindistan’da Mayıs’ta ve Haziran’da 40.000-50.000 ton dışkının bok böceklerince her gün toprağa dahil edilmesi gerektiğine inanıyorum. Üstelik, buna o miktarı kolaylıkla 2 ya da 3 misline çıkaracak olan hayvan dışkıları dahil edilmemiştir. (Hingston, 1923)
Mısır Bağlantısı
Kaynak: http://digitalcommons.unl.edu/cgi/viewcontent.cgi?article=1132&context=entomologypapers
Çeviren: Yalçın Ceylanoğlu
HER HAKKI MAHFUZDUR.